Stanford Beşeri Bilimler ve Fen Fakültesi'ndeki Tiyatro ve Performans Çalışmaları (TAPS) programında yönetmenlik ve tasarım yardımcı Doçenti olarak Michael Rau, tiyatronun modern yaşamın karmaşıklıklarını nasıl yansıtabileceğini uzun zamandır araştırıyor. Şimdi, Stanford'un İnsan Merkezli Yapay Zeka Enstitüsü'nden (HAI) aldığı bir tohum hibesiyle, bu misyonu yeni bir sınıra taşıyor: yapay zekayı canlı bir performansa entegre etmek.
Rau'nun çalışmaları üç yaklaşımı kapsıyor:
Görüntü oluşturma: Yapay zeka destekli bir görüntü oluşturucu, canlı bir performanstan bir video akışı alır ve aktörlerin görüntüsünü değiştirmek için bir komut yorumunu yapar. Yapay zeka tarafından ayarlanan akış daha sonra insan yapımıyla eş zamanlı olarak sahneye yansıtılır ve bir rüya dizisi, alternatif bir hikaye veya farklı bir boyut olarak görülebilecek bir görüntü akışı oluşturulur.
Büyük dil modeli (LLM) canlı senaryoları: Seyircilerden gelen öneriler, öneriye dayalı bir senaryo üreten bir LLM'ye takılır. Metinden sese algoritmaları senaryonun satırlarını alır ve bunları bir sese dönüştürür. Daha sonra her rol ayrılır ve AI tarafından yazılan diyaloğu konuşan bir kulaklık takan bir aktöre iletilir. Bu, aktörlerin bir senaryoyu tutarak veya bir monitörden satırları okuyarak engelsiz bir şekilde performans göstermelerini sağlar. Bunun yerine, kulaklıkları aracılığıyla iletilen satırları kullanarak anında yanıt verebilirler.
Poz analizi: Bilim insanları için bu analitik araç, kayıtlı bir performansın her karesi için aktörlerin vücut pozisyonlarının 3B görüntüsünü oluşturmak için bir yapay zeka algoritması kullanır. Stanford Kütüphaneleri'ndeki Disiplinlerarası Dijital Araştırma Merkezi'nde Peter Broadwell, Simon Wiles ve Vijoy Abraham ile işbirliği içinde geliştirilen bu aracın potansiyel uygulamaları arasında film bilimcilerinin bir filmdeki bir aktörün koreografisini incelemesine yardımcı olmak veya siyaset bilimcilerin bir politikacının bir konuşma sırasında kullandığı jestleri analiz etmesini sağlamak yer alır.
Rau, burada yenilikçi projelerinin, teknolojinin tiyatronun temel insanlığını korurken hikaye anlatıcılığının sınırlarını nasıl genişletebileceği konusunda nasıl tartışmalar başlattığını anlatıyor.
Makalenin tamamı için kaynak: https://hai.stanford.edu/news/ai-brings-new-potential-art-theater